Bir duvar, yıkılmadıkça anlam kazanmaz, Beni en çok yalnızlık anlatır, ama sessiz, Ellerim, her sözcükle boğulmuşken, Bir zamanlar dokunduğum ellerin yankısı Şimdi bir çığlık gibi, Beni içime hapseder. Gecenin en koyu karanlığında, Bir yıldız, henüz doğmadan önce kaybolur, Ama seni düşünürken, Gözlerimde her kaybolan ışık Bir hatıra bırakır. Bütün bu gölgeler, Bütün bu ayak izleri, Bana hep seni hatırlatır, Bir türlü geriye gidememek gibi, Bir çıkışsız sokakta kaybolmak. Söylesene, nereye gider bu yol? Hangi kapı açılır, kimse bilmez, Ama ben hep orada beklerim, Düşlerimin içinde kaybolarak, Beni bulman için, Bir ipucu bırakmadan. Beni görsen, ne olurdu? Bir kez olsun gözlerime bakıp, Sonsuzluğu orada bulsan, Ve her adımda Bir çiçeğin kuruyup düşen yaprağını hissetsen, Bir an bile unutmam Ve her bakışında Bir başka ben saklı kalır mıydı? Ruhumda bir iz, Bir kırık notada Beni tanıyabilir misin? Sözlerim, her zaman başka bir dilde yankı bulur, Bir kış daha gelip geçer, Bir yaprak daha dü
Yorumlar
Yorum Gönder