kendime tenkit
Ey yağmur getiren,
Ey söküp atan kederleri
Ey dört yanından kederi özümsemiș șakayık
Neyi hak bilirsin ki susarsın
Nedir içini karartan
O ki gerçek değil miydi mukadder son
Veya başlatan değilmidir her bir zümreyi
Sen ki Ademin kovulan soyusun
Taşırsın içinde başlangıcı ve sonu
Çocuklar ezbere bilmezler mi senin günahlarını
Değil mi ki yüreğinde cennetin ve cehennemin ihtişamı
Rabbin Yûsûf'un da rabbi değil mi?
Öyleyse bu sürgün yeri bir ana kucağı değil mi sana?
İçine yalın ayak girdiğin ateş, yansıması değil miydi gözlerinde ki alazların
Ve içine düştüğün o dipsiz kara kuyu..
dindirmedi mi susuzluğunu?
Öyleyse kaldır kafanı!
kafanı kaldır ve doğrul
Doğrul
Sensin hindibalara çiçek açtırtacak
Rüzgarlara savurup dünyayı arındıracak
Sensin çocuklara balon taşıyan
Ve sen olmalısın kiraz ağacında yırtılan pantolon
Dünya tanırdı seni
Depreșen elemler en yakın dostundu
Bu sefer sen tutmalısın perçemlerinden ölümün
Henüz tanıtmadıysa kendini
Sen tanıtmalısın ona sende olan seni
Koşmak üzerine vazife olmalı
Dolunaylar avuçlamalısın sultanlar sarayından
Seni ancak sen bilirsin
Birde ben seni
Yorumlar
Yorum Gönder